OYUN TERAPİSİ Oyun terapisi nedir? Oyun terapisini anlayabilmek için öncelikle oyunun çocuk için önemini anlamak gerekir. Oyun, çocukların hayata uyum sağlayabilmesi için büyüklerin yaptığı işlerin birer taklididir. Evcilik oyunu aile hayatını, doktorculuk, öğretmencilik meslek hayatını öğreten oyunlardır. Oyun sayesinde çocuklarda beceri gelişimi desteklenir. Kaba ve ince motor kaslar gelişir. Oyunda yaşanan deneyimler sayesinde bilişsel gelişim…
3 yaşını doldurmuş bir çocuk; -Giysilerini kendi başına giyip çıkarabilir. -Hamurdan toplar yuvarlayabilir. -Makasla gelişigüzel kesikler yapabilir. -Merdivenden sağ ve sol ayağını birlikte kullanarak çıkabilir. -“Bu bir toptur” gibi kurallı cümleler kurabilir. -2-3 cümlelik diyaloglara girebilir. -Yiyecek, oyuncak, hayvan, meyve gibi sınıflandırma ifadeleri kullanabilir. -Birbirinden bağımsız iki yönergeyi yerine getirebilir. ( Oyuncağı elinde tut ve…
Ölüm biyolojik fonksiyonların geri dönüşü olmaksızın işlevini kaybetmesi, hayatın son bulması, bir daha görememek, uzaklaşmak, melek olmak gibi anlamlar ifade eder. Bir ölüm durumunda çocuklar olağan dışı bir durum olduğunu anlar. Taziye için gelenleri, ağlayanları gördükçe kötü bir şeyler olduğunu, üzülecek bir durum olduğunu anlayabilirler. Ebeveynler ölümle karşı karşıya kaldıklarında çocuğuna bu durumu nasıl açıklayacaklarına…
Kaygı, kişinin bir uyaranla karşılaştığında yaşadığı bedensel, duygusal ve zihinsel aşırı uyarılmışlık halidir. Sınav kaygısı ise kişinin yaklaşan sınava, gereğinden fazla strese girerek başarabileceğinin altında sınav puanı elde etmesiyle sonuçlanan bir aşırı uyarılmışlık halidir. Sınav kaygısı düşük şiddette ise faydalıdır. Bu durumda öğrenci -Dikkatlidir, odaklanabilir. -Çalışma düzenini ayarlar. -Zamanını iyi kullanabilir. -Hatırlamasını kolaylaştırır. -Uyarıcı etkisi…
Her çocuk okul, aile, kardeş kıskançlığı, sınav stresi, başarısızlık, vb konularda sorun yaşar. Yaşanılan bu sorunlar ebeveynler için bir uyarı niteliğindedir, önemsenmeyip çözülmez ise başka sorunların kapıları açılmış olur. Çözülemeyen sorunlar biriktikce daha da büyür ve kişilik bozukluklarına yol açabilir. Bir sorunla karşılaşan ebeveynler çoğu zaman “biz de yaşadık, büyüyünce geçer” diye düşünebiliyor. Oysa ki…
Akran zorbalığı; çocuk ve ergenle aynı yaş grubunda olan kişi veya kişilerin birbirlerine veya tek bir kişiye karşı fiziksel, sözel ve davranışsal olarak örseleyici, zarar verici davranışlarda bulunmasıdır. Akran zorbalığı aynı kişi veya kişilerce; sürekli yapılan ve yıkıcı etkilere sebep olan davranış bütünüdür. Çocukların bu durumu anlaması ve yaşadığı zorbalığı anlatması uzun sürebilir. Kendisine inanılmayacağından,…
Çocuklarda yeme bozukluğu denilince akla ilk olarak çocukluk çağı obezitesi ve iştahsızlık geliyor. Çocuklarda yeme bozuklukları pika sendromu, ruminasyon, obezite ve beslenme bozukluğu olarak ayrılıyor. Kısa kısa hepsini açıklamaya çalışacağım. Pika: Yenilmesi uygun olmayan maddelerin ( toprak, oyun hamuru, saç, tırnak, böcek vb. ) yenilmesi olarak tanımlanabilir. Özellikle toprak yemenin vitamin eksikliğine bağlı olabileceğine dair…
Kıskançlık bir kişinin, ilişkinin ya da sahip olunan bir özelliğin yitirilmesinden korkulan olumsuz ve karmaşık bir ruhsal yaşantıdır. Mesnevi’nin sözüyle “kıskançlık; bütün kusurların mayası, en kötü huydur.” Genel olarak kıskançlığın iki şekilde ortaya çıktığı görülmektedir. Biri eş yada ilişki partnerini kaybetmekten korkmak, diğer ise başkasında bulunan bir objeye, tavır ya da özelliğe öykünmedir. Benim bugün…
Çağımızda, pek çok alanda olduğu gibi aile yapımızda da birçok değişim ve dönüşüm olmuştur. Milenyum çağı hayatımıza pek çok kaos ve karmaşa getirmiştir. Ailenin yapısı, işleyişi ve cinsiyet rollerini değişmiştir. Bazı aileler bu duruma uyum sağlamış, bazılarıysa geleneksel aile yapılarını bozmak istemeyip değişime direnmiştir. Aile hukuku gereği eşler, birbirine iyi günde kötü günde bir ömür…
Anne-babaların, çocukların konuşmasından tutun da yemek yemesine, ödevlerine, giyecekleri kıyafete ve seçtiği arkadaşlarına kadar herşeyi kontrol altında tutma ve müdahale etme isteği “hiper ebevenlik” olarak tanımlanıyor. Hiper ebeveynlik genellikle anne-babanın iyi ebeveyn olma arzusu ile ortaya çıkıyor. Ebeveynler kendi bilgi ve görgüsü doğrultusunda çocukları hiç hata yapmasın diye uğraşırken, aslında çocuklarını mükemmeliyetçi bir kalıba sokuyor.…